Cucumis - Besplatan online prevodilački servis
. .



Svi prevodi

Traži
Svi prevodi - Mesud2991

Traži
Izvorni jezik
Željeni jezik

Rezultati 461 - 480 od oko 589
<< Sledeci••• 4 •• 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 ••Prethodni >>
427
Izvorni jezik
Turski Yazdıklarını anlamaya çalışıyorum.
Yazdıklarını anlamaya çalışıyorum.bazen odamda olamıyorum. Toplantıda belki yada namazda olabilirim. Lütfen hemen tepki verme ve hakkımda yanlış düşünme. Lütfen beni anlamaya çalış bazen söylediklerin beni şaşırtıyor. Ama bu sana güvenmediğimden değil eğer seninle konumlarımız farklı olsa idi sanada bu durum oldukça ilginç gelebilirdi.Ingilizce cümle kurmaya zorlanıyorum ve yanlış bir kelime kullanabilirim. Iyiki varsın ve iyiki seni tanıma fırsatı verdin. Youtube da izlediğim güzel sesli kız benim sevgilim.

Završeni prevodi
Engleski I'm trying to understand what you wrote ...
89
Izvorni jezik
Turski sevgi özlemi
Simdi surda oturup Saatın Tik Tak Sesini dınlemek Yerine
Göğsüne yatıp kaLbinin atısını dınlemek vardi ...

Završeni prevodi
Engleski Now instead of...
241
Izvorni jezik
Turski sevmek ask huzun
Bazen dayanmaktır sevmek hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek. Bazen yasamaktır sevmek;soluksuz ciger gibi sevgisiz kalbin duracagını bilmek... Bazen agırdır sevmek; sevdigine layık olabilmek..Ve bazen ...hayattır sevmek;? birini ...çok uzaktayken bile, yüreginde taşıyabilmek...

Završeni prevodi
Engleski To love, love, sadness
176
Izvorni jezik
Turski seninle konuştuktan sonra telefonum çaldı arayan...
seninle konuştuktan sonra telefonum çaldı arayan polisti ailemin trafik kazası yaptığını hastaneye kaldırıldığını söyledi,hemen hastaneye gittim annemin ve babamın durumları iyi en kısa zamanda taburcu olacaklar

Završeni prevodi
Engleski After I talked to you, my phone rang. ...
471
Izvorni jezik
Turski Anadolu’nun en eski okuntularından olan mum; “bu...
Anadolu’nun en eski okuntularından olan mum; “bu mumla aydınlığımızın bir parçasını size göndermeye çalıştık, daha fazlası için bize buyurun” anlamına gelmekteydi.
Okuntu diye adlandırılan bu hediyeler okuyucu adı altında genelde aile çevresinden mutlu bir evlilik sürdüren çocuk sahibi bir kadın ve erkek tarafından dağıtılırdı. Artık düğün davetiyeleri romantizmden ve estetikten uzak, sadece evlenen kişilerin adlarının, düğün yeri ve tarihinin bir kâğıt parçası üzerine karalanmasıyla, düğün tarihinden sonra çöpe atılan bir hatırlatma notunu andırıyor.


<edit> Before edit : "Anadolu’nun en eski okuntularından olan mum; “bu mumla aydınlığımızın bir parçasını size göndermeye çalıştık, daha fazlası için bize buyurun” . bir dilekten"</edit>

Završeni prevodi
Engleski Candle, which is the one of the oldest...
Srpski Sveća, koja je jedan od najstarijih ...
37
Izvorni jezik
Ovaj prevod zahteva "Samo značenje".
Turski Bir gün beni arayacaksın ama ben olmayacağım
Bir gün beni arayacaksın ama ben olmayacağım

Završeni prevodi
Engleski Someday you'll crave for me, but I won't be
51
Izvorni jezik
Engleski So, what do you do when you're not ...
So, what do you do when you're not studying and in Istanbul?

Završeni prevodi
Turski Eee, çalışmadığın zamanlarda ve...
198
Izvorni jezik
Turski Kötü biri olsaydın, kimse seninle uğraşmazdı....
Sen fazla iyisin.İnsanları bu kadar umursama.Değmez.Sonuçta tek bir hatanda bütün iyiliklerini silecekler.Hiç kimseden özür dilemek,kimseye hesap vermek zorunda değilsin.Zaten eğer kötü biri olsaydın,kimse seninle uğraşmazdı.Uğraşamazdı.

Završeni prevodi
Engleski You're too good. Don't care about...
240
Izvorni jezik
Turski Sakın üzülme hayatın hızına, en ...
Sakın üzülme hayatın hızına, en güzel yıllar çabuk geçenlerdir... Geleceğini oluşturacak her yeni günün bir önceki günden daha güzel, isteklerine uygun ve seni mutlu edecek şekilde olmasını dilerim. Yüzünde her zaman bir gülümseme olsun çünkü sana çok yakışıyor. Daha nice mutlu yıllara...

Završeni prevodi
Engleski Don't be sad, the most beautiful...
271
Izvorni jezik
Ovaj prevod zahteva "Samo značenje".
Turski Hani kelebekler bilirler ya ömürlerinin üç gün...
Hani kelebekler bilirler ya ömürlerinin üç gün olduğunu, hiç durmazlar hani, her çiçeğe yaren olmak isterler… İşte bende bir kelebeğin ömrünce, gönlümce yaşadım seni. Gözlerimi sende açtım, bu kısacık zamana koskoca bir efsane sığdırdım ve kulaklarına fısıldadım son sözümü, ben seni bir kelebek ömrünün kutsallığınca sevdim…

Završeni prevodi
Engleski You know, butterflies know that their lives...
84
Izvorni jezik
Ovaj prevod zahteva "Samo značenje".
Turski Bu olay burada yaşansaydı, fazladan albumler bile...
Bu olay burada yaşansaydı, fazladan başka albümler bile çıkardı. Sürekli onları görmekten bıkardınız.
müzik albümü

Završeni prevodi
Engleski If this event had been experienced...
268
Izvorni jezik
Turski Sayın yetkili, Acentanızla yapılan kontraa...
Sayın yetkili,

Acentanızla yapılan kontrata istinaden ödemenizin fatura teslm tarihinden itibaren 30 gün içinde yapılması gerekiyordu. Ancak görüyoruz ki çok uzun zaman geçmesine rağmen henüz sizden ödeme alamadık.

Bu konuda sizden anlayış bekler ve borcunuzu kısa zamanda kapatmanızı rica ederiz.

Saygılarımızla

Završeni prevodi
Engleski Dear Sir, Pursuant to the contract done...
73
Izvorni jezik
Turski Divane oldum ben sana Inanmiyorsun sen bana asik oldum anlasana gel ÅŸu halime baksana
Divane oldum ben sana Inanmiyorsun sen bana asik oldum anlasana gel ÅŸu halime baksana...

Završeni prevodi
Engleski I'm crazy about you
Svedski Jag är tokig i dig
32
Izvorni jezik
Turski Gelecek hafta bir parti duzenleyecegim
Gelecek hafta bir parti duzenleyecegim

Završeni prevodi
Engleski I'm going to hold a party next week.
20
Izvorni jezik
Ovaj prevod zahteva "Samo značenje".
Turski Çok pis intikam alırlar.
Çok pis intikam alırlar.

Završeni prevodi
Engleski They get filthy revenge.
46
Izvorni jezik
Turski umuyorum senin için hiç bir zaman geçici bir...
umuyorum senin için hiç bir zaman geçici bir heves olmam

Završeni prevodi
Engleski I'm hoping I'm never a fad for you...
103
Izvorni jezik
Turski kollarının arasında,başımı göğsüme yaslayıp, kalp...
kollarının arasında,başımı göğsüne yaslayıp,kalp atışlarını duyarak,nefesinle ısınarak,tarifsiz bir huzurla uyumak istiyorum

Završeni prevodi
Engleski I want to sleep with indefinable...
694
Izvorni jezik
Engleski Notes on a Music Album #4
The moment I came out of my mother's womb, I cried. Now, after finishing "Iconophobic" I know why. That deep void was a reality that I lost. I followed some chords. Hoping that they lead to the umbilical cord...

I used screaming guitars, classical instruments, electronic beats and even sound effects to grumble, pour out my heart, mourn and rejoice repetitively.

This album is a concept album about fearing the world of imagery. I don't know if it is really a psychological problem but I liked the idea of morbid alienation toward images, icons and in general, reality. Iconophobic's booklet contains a passage in form of a circle that reads:

"Alas that man was free...When there was no image.
Alas that image became a means... for altering the reality.
Alas that reality... is itself, an imagery by man."
1. "I followed some chords. Hoping that they lead to the umbilical cord" means "I played some chords on musical instrument hoping that they help me find [my lost] umbilical cord"
2. Iconophobic is name of the music album. Please don't translate it.

Završeni prevodi
Spanski Comentarios al Album de música #4
Italijanski Note su un'album #4
Ruski Музыкальный альбом №4
Francuski Notes sur un Album de musique #4
Svedski Anteckningar kring ett musikalbum #4
Holandski Aantekeningen bij een Album #4
Norveski Notater om musikk album #4
Poljski Komentarz do albumu muzycznego
Nemacki Notizen zum Musikalbum Nummer 4
Turski Bir Müzik Albümündeki Notlar #4
Danski Notater til et musikalbum # 4
Kineski pojednostavljeni Notes on a Music Album #4
<< Sledeci••• 4 •• 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 ••Prethodni >>